Yem bitkilerinin hayvancılık açısından önemi
Ahmet TETİK
Ziraat Mühendisi

Yurdumuz bir tarım ülkesi olmasına rağmen hayvan besleme yönünden bazı sorunları vardır. Bunun başlıca nedeni mevcut mer’a alanlarımızın aşırı otlatma ve benzeri sebeplerle yeterli olmamasındır. Bunun yanında ileri ülkelerde tarımsal alanların %25’in üzerinde yem bitkileri ekilişi olmasına rağmen, ülkemizde bu oran %2’yi geçmemektedir. Dolayısıyla hayvanların kaba yem ihtiyacını karşılayamamaktayız.

Konya’da ise çayır- mer’a varlığımız istatistik verilere göre 709.894 hektar ve yem bitkileri ekim alanımız 44. 240 hektardır. İlimizdeki yıllık toplam kaba yem ihtiyacımız 1.636.232 tondur. Çayır- mer’a ve yem bitkileri ekiliş alanlarından elde edilen kaba yem miktarı 360.703 tondur. Kaba yem açığımız yılda Konya Bölgesi için 1.275.528 tondur. Bu açık bölgemizde besin madde değerleri düşük saman ve yaş pancar posası ile kapatılmaya çalışılmaktadır. Neticede hayvanlar dengeli şekilde beslenememekte ve hayvanlardan istenilen verim elde edilememektedir. özellikle bölgemize son yıllarda fazlaca girmiş olan ithal hayvanların beslenmesinde ve verimlerinin istenilen düzeye çıkarılmasında yem bitkilerine özel önem vermemizin gereği ortaya çıkmaktadır.

O zaman neler yapmalıyız sorusuna gelince; öncelikle çayır- mer’a alanlarımızı ıslah etmenin yollarına bakılmalı, daha sonra ise yem bitkileri ekiliş alanlarını artırmalıyız.

Bölgemizde en çok ekimi yapılan yem bitkileri; silajlık mısır (sulanan alanlarda), yonca (sulanan alanlarda) korunga (kıraç alanlarda) ve macar fiği (kıraç alanlarda) dir. şimdi yapılması gereken yukarıda saydığımız yem bitkilerinin bölgemizdeki sulanan veya kıraç alanlara göre ekilişlerinin arttırılması, mısır silajı yapılarak, diğerlerinin ise yeşilken biçilerek yada otlatılarak hayvanlara verilmesi gerekir. Yalnız yoncanın otlatılmak suretiyle yedirilmesi hayvanlarda gazlı şişkinliklere sebep olacağından biçildikten sonra pörsütülüp yedirilmesi gerektiği unutulmamalıdır.

Yem bitkileri ekmemizin bize ve hayvanlara faydasına gelince; yukarıda saydığımız yem bitkilerinin besin madde değerleri saman vb. kaba yemlere göre çok yüksektir. Bu yem bitkilerinin hayvanlara verilmesi demek kesif yemin (fabrika yemi) hayvanlara daha önceki verildiğinden, daha az verilmesi demektir. Bunun neticesinde hayvanlara verilecek yemin maliyeti düşmekte, dolayısıyla et ve süt verimi yükselmektedir.

Pratik bir örnek vermek gerekirse; 3,5 kg. mısır silajı yaklaşık olarak 1 kg. arpanın besin değerine eşdeğer sayılabilmektedir. 3,5 kg. silajlık mısırın maliyeti 1 kg. arpanın maliyetinden daha düşük olmaktadır. Bu örnek şunu gösteriyor ki, yem bitkileri ekilişinin arttırılması tarım arazisi olarak ekilen alanların bir kısmının yem bitkileri ekim alanı olarak kullanılması, hayvancılık sektörünün en büyük problemi olan kaba yem açığının kapatılmasına yardımcı olacaktır. Bu şekilde hem hayvan besleme maliyeti düşecek, hem de hayvanlardan elde edilen et ve süt verimi artacaktır.

Hayvancılıktaki girdilerden %70’ inin yem girdileri olduğunu düşünürsek, gerek besicilik gerekse süt sığırcılığından daha fazla para kazanmak için bu %70’ lik yem masrafını aşağılara düşürmemiz gerekir. Bunun da yolu yem bitkileri olarak tabir ettiğimiz ve bölgemizde en fazla ekilen silajlık mısır, yonca, korunga, fiğ ve macar fiği ekilişini arttırmamızdan geçmektedir.

Yem bitkileri ekilişini artırmak suretiyle hem yem maliyetimiz düşmekte, hem de hayvanlardan elde edeceğimiz et ve süt miktarı artmaktadır. Ayrıca en az 5 dekar ve üzeri yem bitkisi ekenlere Bakanlığımız 35 YTL ile 100 YTL arasında dekara teşvik vermektedir. Ozaman hayvancılık yapan yetiştiricilerimize “Haydi yem bitkisi ekmeye” diyerek yazımızı sonlandırmış olalım. Ürününüz bereketli olsun.

Facebook'ta Yayınla>
Soru / Yorum Eklemek İçin Tıklayınız
..:: Sorular / Yorumlar ::..
Henüz yorum eklenmemiştir. Yorum Eklemek için Tıklayınız.
Ne? nedir? Nasıldır? Nasıl yapılır? Ne zaman yapılır?
Copyright - Tarım Kütüphanesi - 2007