Meyveler, çeşitli teknolojilerle işlenebilmekte veya dalından koparıldıktan sonra ya belirli süre depolanmakta ya da hemen tüketilme sunulmaktadır. Çabuk bozulabilir nitelikteki bu ürünleri tüketicinin istediği tazelik, biçim ve zamanda, istediği yerde hazır bulundurmak gerekmektedir. En basit anlamı ile pazarlama, yukarıdaki özelliklerin yaratılması koşuluyla, ürünlerin üreticiden tüketiciye ulaştırılması ve bu arada meydana gelen olayların incelenmesidir.
PAZARLAMA
Türkiye’de resmi istatistiklerde yer alan 35 meyve türünden yılda ortalama 13 milyon ton üretim gerçekleştirilmektedir. Üretimin amaca ulaşmasını sağlayan ise pazarlamadır.
Günümüz Türkiye’sinde, serbest pazar ekonomisi gün geçtikçe daha fazla yaygınlaşmakta ve önemini hissettirmektedir. Bu nedenle, pazarlama ülkenin önemli alt sektörlerinden birini oluşturmaktadır. Çünkü; üreticinin arazi, emek, sermaye ve girişimcilik gibi üretim faktörlerini kullanarak ürettiği ürün ancak iyi bir pazarlama sistemi ile tüketiciye ulaştığında gerçek ekonomik değerini bulabilmekte, böylece, hem üreticisine hem de tüketicisine yarar sağlamaktadır.
Meyveler, çeşitli teknolojilerle işlenebilmekte veya dalından koparıldıktan sonra ya belirli süre depolanmakta ya da hemen tüketime sunulmaktadır. Çabuk bozulabilir nitelikteki bu ürünleri tüketicinin istediği tazelik, biçim ve zamanda, istediği yerde hazır bulundurmak gerekmektedir. En basit anlamı ile pazarlama, yukarıdaki özelliklerin yaratılması koşuluyla, ürünlerin üreticiden tüketiciye ulaştırılması ve bu arada meydana gelen olayların incelenmesidir.
Hızla artan nüfusun beslenmesinde önemli bir yer tutan yaş meyvelerin üreticiden tüketiciye ulaştırılmasında önemli sorunlarla karşılaşılmaktadır. Yapıları gereği çabuk bozulabilir olduklarından, pazarlama aşamasında diğer tarım ürünlerine oranla daha fazla dikkat ve teknik gerektirmektedir.
Yaş meyveler, türü, çabuk bozulabilir derecesi, üretim bölgesi, işlenebilme özelliği ve üreticinin pazarlama sistemi alışkanlığı gibi bir dizi etmene bağlı olarak değişik kanallardan pazarlanmaktadır. Yaş meyvelere ilişkin yapılan bazı ekonomik araştırmalar üretici düzeyinde yaygın olan pazarlama kanallarının;
Üretici-Toptancı-Toptancı Hali-Perakendeci-Tüketici
Şeklinde olduğunu ortaya koymuştur.
Türlere göre değişmekle birlikte meyve pazarlamasında toptancı hallerinin önemli bir yeri vardır. Burada hizmet verenler, büyük çoğunlukla komisyoncular, nadiren de üretici birlikleri ya da kooperatiflerdir. Alıcılar ise, genellikle perakendeciler ve toplu tüketime yönelik hizmet veren kişi yada kuruluşlardır.
Üretici düzeyinde yapılan araştırmalar, yaş meyvelerin, türlere göre, % 13 ile % 42’sinin toptancı halleri aracılığı ile pazarlandığını ortaya koymuştur.
Aslında, üretici herhangi bir düzeyde alıcıya direkt satışı yeğlemekte, fakat bu durum çoğunlukla gerçekleşememektedir. Üreticiler genellikle işgüçlerini üretime yönlendirdikleri için, pazarlama fonksiyonuna yeterli zamanı ayıramamaktadırlar.
Üretici düzeyinde pazarlamada etkin görev yapacak kuruluşların, özellikle yaş meyve-sebze alanında, bulunmayışı çoğunluğu küçük boyutlu olan üreticileri güç durumda bırakmaktadır. Böylece milyonlarca üreticinin her biri değişik pazarlama kanalları arayışı içine girmektedirler. Bu durum, özellikle depolanma olanağı kısıtlı olan ürünler için daha da önemli sorunlar yaratmaktadır.
Şekil 1. Türkiye'de meyve pazarlama kanalları
Yaş meyve pazarlamasında bir diğer olumsuzluk, işlenmiş meyveye günümüzde duyulan talebin sınırlı oluşu nedeni ile, kurulu bulunan meyve işleme sanayiinin düşük kapasite ile çalışma durumunda kalması, böylece de yaş meyvelerin dalından koparıldığı gibi doğal hali ile pazarlanması zorunluluğudur. Bu durum, binlerce üreticinin ürettiği aynı tür meyvenin bir anda pazara sunulması ve talebe göre arz fazlalığı nedeni ile fiyatın düşmesine neden olmaktadır.
Pazarlamanın fonksiyonları içinde yer alan “Depolama” faaliyetinde soğuk depolar ancak belirli bir kaç meyve türünde hizmet verebilmektedir. Fiyatların yıl içindeki dağılımı yanında, tüketim periyodunu da ayarlamada yararı bilinen soğuk depoların kayıpları azaltarak, milli ekonomiye daha fazla katkı sağlaması için tüm meyve üretim bölgelerine ve daha fazla meyve türü için yaygınlaştırılması gereklidir. Aynı zamanda, soğuk depoların toptancı hallerinde de bulunması gerekir. Zira gününde satılmayan bazı hassas meyve türleri doğal koşullarda bekletildiğinde değer kaybına uğramaktadır. Bu da hem üreticinin hem de komisyoncunun daha az gelir elde etmesi demektir.
Pazarlamanın bir diğer fonksiyonu olan taşımaya, yaş meyveler son derece hassastırlar Bu nedenle yaş meyveler ambalajlama ve taşımada özen gerektirir. Yurt içinde, yaş meyveler çoğunlukla üzeri açık kamyonlar ile ve bozulmayı önlemek için de genellikle gece toptancı hallerine yada diğer satış yerlerine taşınmaktadır. Soğuk hava tertibatlı taşıyıcılar genellikle diğer ülkelere yapılan dışsatım için kullanılmaktadır.
Pazarlama üretimden tüketime kadar uzayan bir zincirdir. Bu zincirin birindeki aksaklık tüm pazarlama etkinliğini düşürmekte ve üretimin anlamını yok etmektedir. Bu nedenle yaş meyve pazarlamasında üreticisinden son tüketicisine ulaştıran perakendeciye kadar görev alan tüm birimlerin çok dikkatli ve hızlı hareket etmeleri gerekmektedir. Bu yapılmadığı takdirde üretilen meyvenin yaklaşık % 30’u pazarlama aşamasında ziyan olmaktadır.
Her türlü bozulmaya karşı hassas olan yaş meyvelerde pazarlamadaki başarının, çok dikkatli bir hasat ile başladığı unutulmamalıdır. Hasat edilen tüm meyveler aynı boy ve kalitede olmayacağı için, her boy ve kalite ayrı ambalajlanmalı ve güneş altında bırakılmamalıdır.
Depolanması gereken meyvelerin, hasat edildiği gün en kısa sürede depoya ulaştırılmasına özen gösterilmeli, depolanmayacak meyveler ise hasat edildiği gün satış yerine ulaştırılmalıdır. Bu satış yeri, daha önce de belirtildiği gibi toptancı halleridir. Meyveler toptancı hallerinden çoğunluğu pazar ve manav esnafınca günün erken saatlerinde satın alınmakta ve tüketiciye sunulmaktadır.
Yaş meyve pazarlamasının genel anlatımından sonra, “Tarımsal Pazarlama” nın da kısaca hatırlanmasında yarar vardır. Daha önce de belirtildiği gibi pazarlama, üretim ve daha da geri giderek neyin üretileceğine karar verme ile başlayan ve tüketiciye kadar uzanan bir zincirdir. Bu zincir içerisinde değişik kişi ya da kurumlarca belirli hizmetler verilmektedir.
Söz konusu hizmetlerin başlangıcı,
1) Gerekli yetiştirme tekniğini uygulayarak meydana getirilen ürünün, özenli bir biçimde hasatıdır.
2) Meyvelerin hasadı takiben meyve türüne uygun olarak boylanması ve ambalajlanması bir diğer pazarlama hizmetidir.
3) Pazarlamanın üçüncü ana hizmeti ise ürünün en uygun şartlarda ilk satış yerine taşınmasıdır.
Ürünün satış yerine ulaşması ile arz-talep karşı karşıya gelmekte ve böylece de fiyat oluşmaktadır. Oluşan bu fiyat ise üreticinin üretim maliyeti ile fiyatı karşılaştırarak üretime devam edip etmeme kararı vermesinin ana göstergesidir. Ancak, ortalama ağaç ömrü 20-30 sene olan meyve için bu durum çok sınırlı işlemektedir. Bu nedenle, iklime göre hangi tür meyvenin yetiştirileceğine bahçe kurulmadan önce karar verilmelidir.
Facebook'ta Yayınla>