Dünya Çölleşmeyle Mücadele Günü
Namık CEYHAN
Çevre İl Müdürü Yard.

Birleşmiş Milletler Çölleşmeyle Mücadele Sözleşmesinin imzalandığı 17 Haziran 1994 tarihinden itibaren her yıl dünya gündeminde Dünya Çölleşmeyle Mücadele Günü olarak yerini almıştır.

özellekle Afrika’da ciddi kuraklık ve/veya çölleşmeye maruz ülkelerde çölleşmeyle mücadele için Birleşmiş Milletler tarafından hazırlanan uluslar arası bir sözleşme hazırlanması bu konuda uluslar arası işbirliğini zorunlu kılmaktadır.

Bu sözleşme metnindeki tariflere göre:

Çölleşme ,kurak, yarı kurak ve az yağışlı alanlarda, iklim değişiklikleri ve insan faaliyetleri dahil olmak üzere çeşitli faktörlerden kaynaklanan toprak bozulmasını ifade eder. Çölleşmeyle mücadele ise, kurak, yarı kurak ve az yağışlı alanlarda sürdürülebilir kalkınma için arazinin entegre olarak geliştirilmesinin bir parçası olan ve,

a) Arazi bozulmasını önlemeye ve/veya azaltmaya,

b) Kısmen bozulmuş arazinin iyileştirilmesi, ve

c) Çölleşmiş arazinin geri kazanılmasına yönelik faaliyetleri içermektedir.

“ Kuraklık “ yağışların kaydedilen normal düzeylerin önemli ölçüde altına düşmesi sonucu arazi ve kaynak sistemlerini olumsuz olarak etkileyen ve ciddi hidrolojik dengesizliklere yol açan doğal olayı ifade etmektedir.

Dünyanın geleceği için ciddi bir tehdit unsuru olan kuraklık ve çölleşmeyle mücadele için, etkilenen alanlarda, aynı anda hem arazinin verimliliği iyileştirilecek, hem de arazi ve su kaynaklarının rehabilitasyonu, korunması ve sürdürülebilir yönetimi sağlanarak özellikle yerel topluluklar düzeyinde  yaşam koşullarının iyleştirilmesi üzerinde odaklaşan uzun dönemli eylem planlarının hazırlanması kararlaştırılmıştır.

Bu mücadelenin daimi sekreteryası Birleşmiş Milletler tarafından yapılmaktadır. Ülkemizde de Çevre Bakanlığı tarafından yürütülmektedir. Uluslar arası ve ulusal düzeyde  devlet kurum ve kuruluşları yanı sıra sivil toplum örgütleri de eylem planlarının hazırlanması ve uygulanmasında görev almaktadırlar. Çeşitli ihtisas komisyonları, bilim ve teknoloji komiteleri, bu önemli görevi üstlenmişlerdir.

Çölleşme ve kuraklığın, yoksulluk, kötü sağlık ve beslenme koşulları, gıda güvencesinden yoksunluk ve işsizlik gibi önemli sosyal sorunlardan kaynaklanan etkileşimleri en aza indirerek sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmak için ulusal ve uluslar arası düzeyde işbirliği ve eylemler yapılması için gelişmiş ülkeler başta olmak üzere gelişmekte olan ülkeler de çaba sarf edecektir. Bu dünyanın geleceği için vazgeçilmez bir zorunluluktur.

Her ne kadar çıkış nedeni Afrika’daki kuraklık ve çölleşmeyle mücadele öncelikli olan bu sözleşme her ülkeye kendi ülkelerinin durumunu gözden geçirmeyi ve Afrika örneğini dikkate almalarını gündeme getirmiştir. Bu nedenle Türkiye gibi gelişmekte olan ve çölleşme tehlikesini yakından hisseden bir ülke için de hayati bir konudur.

Bu sözleşme gündeme gelmeden yıllar önce 1955’de Türkiye Tabiatı Koruma Derneğinin hazırladığı Rapor, Toprak İlmi Derneğinin Raporu, DİE istatislikleri, DMİ yağış kayıtları, 1992’de kurulan TEMA Vakfının “ Türkiye Çöl Olmasın “ feryatları ülkemizin önündeki tehlikeyi açıkça ortaya koymaktadır.

Anayasa ile korunması gereği güvence altına alınan kutsal vatan toprakları maalesef erezyon, çölleşme ve kuraklıkla yok olma tehlikesi altındadır. Verimli tarım topraklarının amaç dışına çıkarılmaması için Yönetmenlik olmasına rağmen Toprak Yasası TBMM’de kanunlaşması için beklemektedir. Böyle bir yasayı çıkaran meclis mutlaka tarihe geçeçek, toprak sevdalılarının kalbinde altın harflerle yazılacak, ömür boyu dua alacaklardır.

Ulu önder Mustafa Kemal ATATÜRK’ün vasiyeti olan “ Vatan Toprağı Kutsaldır Kaderine Terk Edilemez” sözü hepimiz için bir görev olmalıdır. Hepimiz bu topraklar için bir fedai olmalıyız....kalın sağlıcakla...

Facebook'ta Yayınla>
Soru / Yorum Eklemek İçin Tıklayınız
..:: Sorular / Yorumlar ::..
Henüz yorum eklenmemiştir. Yorum Eklemek için Tıklayınız.
Ne? nedir? Nasıldır? Nasıl yapılır? Ne zaman yapılır?
Copyright - Tarım Kütüphanesi - 2007