TÜBERKÜLOZİS

Tüberkülozis; insan ve hayvanlarda, akciğer, çeşitli organ ve dokularda, kazeöz ve kazekalseröz tüberküllerin oluşmasıyla karakterize kronik, bulaşıcı, zoonotik bir hastalıktır.

Tüberküloz etkeni olarak 3 mycobacterium türü önemlidir. Bunlar; M. tuberculosis (insan tipi), M. bovis (sığır tipi), M. avium (kuş tipi). Bu üç mycobacterium türü insan ve hayvanları enfekte edebilmektedir.

Etiyoloji:

Aside dirençli uzun ve kısa çomaklar halinde, hareketsiz, sporsuz, aerobik, kapsülsüz bir mikroorganizmadır. Etken, fiziksel ve kimyasal maddelere karşı oldukça dirençlidir. Fenol (%2), kreosol (%1), formalin (%3) ve NaOH (%5) solusyonlarında 4 saatte ölür. Mera, toprak ve gübrede 2-6 ay canlı kalır. Kurumaya karşı dayanıklı, pastörizasyon ısısında genellikle ölmelerine karşın bazıları 75-80 oC’ ye 5-10 dakika dayanır. Absolut alkol (%70-90)’e 5-10 dakika dayanır.

Bulaşma:

Etkenin bulaşması 5 yoldan meydana gelmektedir.

1.Kongenital: Anneden yavruya göbek kordonu ile

2.Alimenter: Buzağıların, sütleriyle mikrop çıkaran annelerinden süt emmeleriyle, ya da bulaşık su, yem, ve otların alınmasıyla olabildiği gibi bronşlardan dışarı çıkan mikroplu kraşeyi yutmakla olur.

3.Solunum: Damlacık enfeksiyonu ile

4.Genital: Testisleri tüberkülozlu boğaların aşımıyla, tüberkülozun uterusa yerleştiği durumlarda sonda ve katater uygulanmasıyla

5.Deri yolu ile: Oldukça nadir bir bulaşma şeklidir.

Tüberküloz etkenleri fiziksel ve kimyasal maddeler karşı oldukça dirençlidir. %2’lik fenol, %l’lik kreozol, %3’lük formol içerisinde 4 saat canlı kalabilirler. Kraşede 3 ay, toprakta ve gübrede 2-6 ay canlı kalabilirler. Pastörizasyon ısısında genellikle ölmelerine karşı bazıları 75-80 oC’ye 5-10 dakika dayanabilmektedir.

Semptomlar:

Tüberküloz etkeninin yerleştiği yere göre çeşitli semptomlar ve lezyonlar görülmektedir. Sığırlarda daha fazla akciğer enfeksiyonlarına rastlanır. öksürük, iştaha rağmen zayıflama, yorgunluk, burundan mukoprulent bir akıntının gelmesi, bronşiyal ve mediastinal lenf yumrularının büyümesi ve bunların yaptığı basınçtan dolayı dispne en çok görülen semptomlardır. Bunun dışında alimenter kanalda, epididimiste, uterusta, memede kendine has semptomlar görülür.

Tüberküloz lezyonları tüm visseral organlarda, özellikle plörada olmak üzere serozal yüzeylerde, kemiklerde ve eklemlerde gelişir. İlk gelişen lezyonlar retrofarangial, mediastinal, bronşiyal lenf nodüllerinde ve nadirde olsa mesenterik lenf yumrularında olup küçük kazeöz ve kalsifiye granülomlar halindedir. Daha sonra ise çeşitli kıvamlarda gri-beyaz renkte nodüller oluşur. Sarımsı gri renkte ve toplu iğne başı büyüklüğünde milier tüberküloz lezyonları ise akciğer, karaciğer, dalak ve bazende diğer organlarda görülebilirler.

Teşhis:

Klinik ve otopsi bulguları tüberkülozdan şüphelendirse bile kesin teşhis laboratuvar muayeneleri ile olur. Laboratuvar muayeneleri için hayvan hasta iken süt, sperma, idrar, kraşe, ponksiyon sıvıları gönderilebilir. öldükten sonra ise lezyonlu doku ve organlar ve lenf yumruları steril bir şekilde alınıp labortuvara gönderilebilir.

Laboratuvarda sırasıyla; Bakteriyoskopi (Ziehl Nelson boyama), kültür, hayvan deneyi muayene yöntemleri uygulanarak tanı konur.

Serolojik testlerin teşhiste bir önemi olmayıp, allerjik testler önemlidir.

Alerjik testler:Tüberküloz etkenlerinin sıvı ortamda üretilip konsantre edilmesiyle elde edilen tüberkülin allerjeni canlı hayvanlarda tüberkülozun teşhisinde en önemli kriterdir. Daha önce hastalık etkenine maruz kalan hayvanların derisinde allerjenin uygulanmasıyla gecikmiş tip aşırı duyarlılığı bağlı olarak bir reaksiyon meydan gelmektedir. Uygulama; intradermal, subkutan, oftalmo, intradermo palpebral ve skarifikasyon şeklinde yapılabilmekle beraber yurdumuzda intradermal olarak yapılmaktadır. Avian ve mamalian PPD (Purufiye Protein Derivate) tip allerjen aynı zamanda kullanılmakta mamalian tip insan ve sığır tip infeksiyonlarını, avian tip ise kuş tipi enfeksiyonlarını ortaya koymaktadır.

Testin uygulanışı ve değerlendirilmesi tüberküloz talimatnamesine göre yapılmaktadır.

Tüberküloz, HSZK’na göre ihbarı mecburi ve tazminatlı bir hastalıktır.

Korunma:

özellikle sütleriyle tüberküloz etkenlerini dışarıya çıkaran sığırlar hem kendi buzağıları hemde insanlar için çok önemli bir bulaşma kaynağı durumundadır. Tüberkülozla mücadele, bir korunma stratejisi ve eğitimle mümkün olabilmektedir. Bu hastalık yönünden hayvan yetiştiricilerinin ve bakıcılarının eğitimi şarttır. Hastalığın yayılmasında ahır ve barınakların hijyenik durumu, tek yönlü beslenme, uygun olmayan bakım şartları, portörlerin zamanında tespit edilip ayrılmaması, dışarıdan sürüye kontrolsüz hayvan katılması, infekte hayvanların sütleriyle buzağıların beslenmemesi, tüberkülozlu bakıcılar, etkenle bulaşık meralar büyük önem taşımaktadır. İnsan tüberkülozu bir çok gelişmekte olan ülke için hala büyük bir problemdir. Akdeniz ülkeleri zoonoz kontrolu merkezinin bildirdiğine göre önümüzdeki on yıl içinde dünya’da yaklaşık 88,2 milyon yeni tüberküloz vakasının oluşacağı ve bu vakalardan 30 milyon kadarının ölümle son bulacağı tahmin edilmektedir.

M. bovis’den ileri gelen insan tüberküloz vakalarının hala bir çok ülkede görülmesi; hastalığın epidemiyolojisinin, zoonotik yapısının ve dağılımının bu bölgelerde henüz tam olarak açıklığı kavuşmamasına bağlanmaktadır.

Tüberkülozla ilgili biyoteknolojik çalışmalar mikobakteri’nin çeşitli antijenlerinin teşhis ve korunma amacıyla kullanılması üzerinde yoğunlaşmaktadır.

Facebook'ta Yayınla>
Soru / Yorum Eklemek İçin Tıklayınız
..:: Sorular / Yorumlar ::..
Henüz yorum eklenmemiştir. Yorum Eklemek için Tıklayınız.
Ne? nedir? Nasıldır? Nasıl yapılır? Ne zaman yapılır?
Copyright - Tarım Kütüphanesi - 2007