Konya’mız ve besicilik
Murat AKBULUT
Ziraat Mühendisi

Değerli okuyucular,

Türk Tarımında Konya’mızın çok ayrı ve önemli bir konumu bulunmaktadır. Çoğu Ülkenin yüzölçümüne sahip Konya’mızda ikimilyonbeşyüzbin ha alanda ekim yapılmakta, bunun ise %1 lik kısmına tekabül eden yirmibeşbin ha alanda ise yem bitkileri ekimi yapılmaktadır. Oysaki hayvan varlığımız incelendiğinde yaklaşık 320 bin büyükbaş hayvan varlığımız göze çarpmakta, bunun ise 80 bin kadarını beside ve besiye alınabilecek karakterde hayvanlarımız oluşturmaktadır. Yem bitkileri ekim alanımızla hayvan varlığımızı oranladığımızda ise hayvan varlığımızın % 1’ine bile zor yetebilecek yem bitkisi üretildiğini görmekteyiz. Yani, Konya’mız hayvancılığı kaba yemden yoksun dolayısıyla da ilkel besleme yöntemleri ile faaliyetini yürütmektedir. Tabiki akla hemen şu soru gelebilir; hayvancılıkta kaba yem mutlak kullanılmalı ve 320 bin hayvan da bir şekilde bu kaba yemi tüketiyor! O zaman Konya’ya dışarıdan kaba yem mi geliyor? Hayır böyle bir şey olursa da hakikaten yanlış olur. Çünkü Konya’ mız bütün ülke hayvancılığına katkı sağlayabilecek ve de kendisine zaten fazlasıyla yetebilecek ekim alanlarına sahiptir. Ancak kaba yemin karşılanması görülen odur ki tamamiyle saman vasıtasıyla olmaktadır.

Siz değerli okuyucularımızın konuyu biraz daha iyi anlayabilmesi için şöyle bir örnek vermek istiyorum. Düşünün ki Konya’ya bir rafineri kuralım. Bu rafineri ile ne yapacağız? Petrol üreteceğiz. Peki petrol üretmek için ne lazım? Yer altında petrol rezervleri bulunması ve bunun çıkartılarak işlenmesi lazım. E şimdi Konya’mızda yer altı petrol rezervleri yok olduğuna göre buraya rafineri kurmak, boşu boşuna deneme kuyularıyla uğraşmak ve ya çok daha zahmetli, rantabıl olmayan materyallerden petrol elde etmeye çalışmak akıllıca bir iş midir?

İşte sevgili yetiştiricilerimiz bizim işimiz böyle... Samandan petrol elde etmeye çalışıyoruz. Halbuki bizim Konya’mızda petrol rezervleri sayılabilecek kaba yem ekim alanlarımız fazlasıyla var, ayrıca kullanmasını bildiğimiz takdirde bedava petrol sayılabilecek geniş mera alanlarımız da var.

Biliyormusunuz, aslında yazıma başlarken biraz teknik konu ağırlıklı bir yazı hedeflemiştim. Ama konu bir şekilde gene hayvancılığımız problemlerine doğru kendiliğinden kaydı gitti. Belki de doğrusu bu. Çünkü teknik konulardan biz istediğimiz kadar bahsedelim fazlaca bir önem arz etmiyor. öncelikli olarak problemlerin çözümü ve hayvancılığın kârlılığının sağlanması gerekiyor. Ama tabiki bunların sağlanabilmesi içinde mutlak tekniğin uygulanmasıda şart.

Kaba yem üretiminde de sevindirici olan yönler de mevcut. Nedir bunlar; isterseniz alttaki tabloya bakalım.

1995 2005

Ekilişin adı) Ekilen alan (ha) Ekilen alan (ha)

Yonca 9428 15540

Silajlık mısır 356 6061

Fiğ 1312 2256

Korunga 383 690

Evet, tabloyu incelediğimizde 1995 yılından bu yana yaklaşık bütün kaba yem ekim alanlarımızın iki katına çıktığını görmekteyiz. Bu oldukça sevindirici bir gelişme. Ama bilinmeliki asla yeterli değil. Artık bundan sonra ikiye katlamak için 8 sene beklemeyelim. Her sene ikiye katlayarak gidelim. Tarım ve Hayvancılığı entegre hale getirelim. Konya’mızın bir avantajıda 3 adet, pardon 4 adet şeker fabrikamızın bulunması. Saklanmasına gereken özenin gösterilmesi hatta saman üre muamelesiyle slaj yapılarak depolanması koşuluyla şeker pancarı posası da bölgemiz hayvancılığına büyük katkı sağlamaktadır.

Tabi ki kaba yem yanında bir dikkat edilmesi gereken konuda barınaklarımız olarak göze çarpmaktadır. İlimizde besi sığırcılığı kapalı ahırlarda bağlı sistemlerde yapılmaktadır. Ahır sistemlerinin çoğunda kolay yemleme tekniklerinin kullanımı söz konusu değildir. Havalandırma hiç ama hiç yeterli değildir. Altlık problemi bulunmaktadır. Gübre uzaklaştırmada insan gücünden yararlanılmaktadır.

Gelin isterseniz bu dezavantajları ortadan kaldıran açık besiciliğede yavaş yavaş bir geçiş yapalım. Sürçü lisan ettiysek affola. Bol kazançlar diliyorum. Görüşmek üzere........

Facebook'ta Yayınla>
Soru / Yorum Eklemek İçin Tıklayınız
..:: Sorular / Yorumlar ::..
Henüz yorum eklenmemiştir. Yorum Eklemek için Tıklayınız.
Ne? nedir? Nasıldır? Nasıl yapılır? Ne zaman yapılır?
Copyright - Tarım Kütüphanesi - 2007