İşletmelerde buzağının önemi
Murat AKBULUT
Ziraat Mühendisi

Değerli Okuyucularımız,

Hayvancılık İşletmelerimizde buzağı bilindiği üzere başlıca gelir kaynağını oluşturmaktadır. Üretmiş olduğumuz sütler işletmemizin masraflarını karşılamaya bile yetmemektedir. Dolayısıyla işletmede yapmamız gereken veya özen gösterilmesi gereken iki olay vardır. Bunlar;

1-Hayvan başına süt verimini artırmak ve elde edilen sütün maliyetini olabildiğince düşürmek

2-İşletmemizdeki ineklerimizden mutlak suretle yılda bir yavru almak

şimdi inceleyelim! Farzedelim ki süt verimimiz yeterince yüksek ve maliyetlerimiz düşük ki bu konuyu daha sonraki sayılarımızda sizlerle paylaşacağım, böyle bir işletmede dahi elde edilen süt sadece giderleri karşılamaya yetecektir. Bizimde o işletmeden kar elde edebilmek için mutlak suretle işletmedeki ineklerimizden yılda bir yavru almamız şarttır. Tabiî ki alınan buzağının da yaşatılması kaydıyla. şimdi buzağı üzerinde bu iki konuyu birlikte inceleyelim.

Doğan buzağının yaşatılabilmesi için buzağı doğar doğmaz göbek kordonu tentürdiyot dökülerek temizlenmeli ve anasının yalaması için önüne bırakılmalıdır. Yalamakta zorlanan analar için buzağının üstüne kepek sürülerek yalamaya teşvik edilmelidir. Bu teknik konuları zaman zaman sizlerle zaten paylaşıyoruz. Sizlerde artık bunları uyguluyorsunuz. Ama uygulamadığınızı gördüğüm bir konu varki şöyle; anası tarafından yalanarak kurutulan ve ağız sütü almasına müsaade edilen yavru o andan itibaren anasından ayrılması gerekmektedir. Ahırın dışarısındaki onlar için tesis edilmiş buzağı bölmelerine ayrılmalı ve annesinden sağılan süt yavruya sabah akşam 2’ şer litre olmak üzere içirilmelidir. Bu sistemi uygulayan bir işletmeyi gezdim. O sene içerisinde almış oldukları yavru sayısı tam 200 adetti. ölen buzağı sayısı ise sadece ve sadece bir taneydi. Sizlerin ahırlarını da geziyorum. Buzağı doğmuş ahırda, daha sonrası da anasıyla beraber o pis ortamda da büyümeye başlamış. Soruyorum şimdi. Ahmet emmi! Buyur guzum diyor. Bu sene kaç tane buzağı aldın. Valla guzum şu dördü doğurdu ama bi denesi öldü diyor. E aslan Ahmet emmim. şimdi yazık değimli. Bir yıl onun arkasını bekledin. Dışarıda müsait yerinde var. Dört tahta çakıp çevirsende üstünede bi teneke çaksan, güzelim buzağıyı öncelikli olarak o pis kokulu havadar olmayan ortamdan kurtararak pnömoni gibi hastalıklara yakalanmaktan kurtarsan, sonrasında kendin emzirmekle onun ihtiyacı kadar ona süt vererek hızlı gelişimini sağlamak yanında fazla emmelerden kaynaklanan ishalin önüne geçsen he Ahmet emmim.

Yılda bir yavru almak içinse, doğumdan sonra annenin kızgınlıkları düzenli takip edilmelidir. 21 gün arayla göstereceği ilk iki kızgınlık atlanılmalı ve üçüncü kızgınlığında yani yaklaşık doğumdan iki ay sonra mutlak suretle tohumlanmalıdır. Kızgınlığı takip edemezsek arada geçecek her yirmi gün bizim için o işletmeyi batıracak kayıplardandır. Bu tür kayıpları çiftçilerimiz elini cebine atarak birine gereksiz bir yüzmilyonu verir gibi algılayamasalarda bu olayda aynen öyledir.

Ayrıca Avrupa Birliğine doğru hızlı bir şekilde sürükleniyoruz. 2007 yılına doğru müzakerelerde Tarım Politikaları ele alınmaya başlanılıcak. Malum bu süreçte işletmelerimizinde entegrasyona doğru hızlı bir şekilde kayması gerekecek. Bunun da tek yolu kaliteli tohumlardan hayvan başına yılda bir defa suni tohumlama yoluyla alınmış yavruları öldürmeden işletmemize kazandırmak ve bu sayede işletmemizi büyütmekten geçmektedir.

Bir daha ki sayıda görüşmek üzere mutlu ve sağlıklı kalın…

Facebook'ta Yayınla>
Soru / Yorum Eklemek İçin Tıklayınız
..:: Sorular / Yorumlar ::..
Henüz yorum eklenmemiştir. Yorum Eklemek için Tıklayınız.
Ne? nedir? Nasıldır? Nasıl yapılır? Ne zaman yapılır?
Copyright - Tarım Kütüphanesi - 2007