FARKINDA OLMALISIN - ALS HASTALIĞI NEDİR ?

 ALS HASTALIĞI NEDİR ?

 Hastalığı Anlamak

Bir kişiye ALS teşhisi konulduğunda hasta daha önce hiç bilmediği bir dünyaya adım atar. Kaldı ki sağlık görevlilerinin pek çoğu için bile yabancı bir dünyadır burası. Hasta nöroloji denen sinirlerle ilgili bilim dalının dilini anlamaya başladıkça herşey yerli yerine oturmaya başlayacaktır. Bu dünyanın da edinilmesi gereken deneyimleri, sıkıntıları olduğu kadar umutları olduğu görülebilir çok geçmeden. Bu yazının hastalığı anlamaya hizmet etmesi dileğiyle...

ALS

yani amiyotrofik lateral skleroz,

ilerleyici bir sinir sistemi hastalığıdır.

Hastalık alt ve üst motor sinirleri etkiler. Motor sinirler beyinden omuriliğe, oradan kaslara giderek hareketlerimizi düzenler. Bu hastalık motor sinirleri etkileyerek kas hareketlerine engel olur. Hastalığın ileri evrelerinde felç gelişir. Buna karşılık genellikle akli yetenekler etkilenmez.

Farklı Adlandırmalar

Hastalığın adının anlamı omurilikte kasları besleyen yan (lateral) taraftaki sinirlerin zarar görmesiyle kasların beslenememesi ve katılaşmasıdır. Hastalık ABD'de Lou Gehrig hastalığı olarak biliniyor. Bazı Avrupa ülkelerinde MNH yani motor sinir hastalığı ya da Charcot hastalığı olarak da geçiyor. Aslında MNH, ALS'nin de içinde olduğu hastalık grubunun genel adı. Charcot ise hastalığı ilk tanımlayan hekim. Uluslararası isim olarak genellikle ALS/MNH veya İngilizce metinlerde ALS/MND geçmektedir.

Hastalığın Nedeni

Hastalığın nedeni tam olarak bilinmiyor. Araştırmacılar sinirlerin bağlantı yerlerinde glutamat denen bir nörotransmitterin aşırı miktarda bulunduğunu, bunun normal iletiyi engellediğini buldu. Bu fazlalığın nedeni ise henüz bilinemiyor. Tarım ilaçları gibi bazı çevresel etkenlerin hastalığı tetiklediğinden şüpheleniliyorsa da kesin bir bilgi yok henüz.

Hastalığın Gidişi

Hastalığın başlangıç belirtileri çok hafif olduğundan çoğu kez farkedilmeyebilir. Hastalık özellikle kol ve bacaklarda olmak üzere kas güçsüzlüğü ile başlar. Konuşma, çiğneme ve nefes alma etkilenir. Yutmanın bozulması sonucu, ağızda tükürük birikmesi de konuşmayı zorlaştırır.

Kaslar sinirler tarafından uyarılmadığında yapısı bozulur ve iş görmez hale gelir. Kol ve bacaklar incelir. Özellikle el ve ayak kaslarında seyirme ve kramplar olabilir. Kişi kol ve bacaklarını iyi kullanamaz. Kontrol edilemeyen ağlama ve gülmeler olabilir.

Başlangıç belirtileri her hastada aynı olmaz. Kimi hasta halının saçaklarına takılmaya, tökezlemeye başlar; kimi hasta eşyaları kaldırmakta zorlanır, kimisi de konuşurken kelimeleri yuvarladığını fark eder.

Kas zafiyeti önce bir kas grubundan başlar, yavaş yavaş diğer kas gruplarına yayılır. Kaslardaki iş görememenin derecesi ve hastalığın ilerleyişi hastadan hastaya değişir. Solunum kaslarının giderek daha fazla etkilenmesi ve buna bağlı solunum güçlüğü hastalıkta gelinen son aşama olur.

Hastalıkta genel olarak duyular, idrar ve barsak işlevleri, cinsel işlevler etkilenmez. Kalp kası zarar görmez. Göz kasları çoğu kez en son etkilenen kas olur, kimi zaman da hiç etkilenmez. Kişinin zihni yetenekleri normaldir.

Hastalığın Oluşumu

Hastalığın nedeni bilinmediğinden nedene yönelik olarak da tedavi edilemiyor. Üst motor sinirlerin yani beynin motor korteksinin hasarı sonucu kas spastisitesi ve katılık oluşur. Beyin sapı ve omurilikte bulunan alt motor sinirlerin hasarı ise kas güçsülüğü, atrofi (kas erimesi) ve fasikülasyona (kas seyirmeleri) neden olur. ALS genellikle hem üst hem de alt motor sinirleri tutar. Fransız nörolog Charcot ilk kez 1874 yılında hastalığın özelliklerini tanımlamış, omurilik ve kas belirtilerine dayanarak ALS ismini vermişti.

Hastalık her kesimden insanda görülebilmesine karşın ALS'ye erkeklerde ve yaşlılarda daha fazla rastlanır. Ortalama başlangıç yaşı 55 olsa da, son zamanlarda daha genç kişilerde teşhis edildiği gözleniyor. ALS 12 yaşında da, 98 yaşında da görülebilir.

Toplumda rastlanma sıklığı olarak 100.000 kişide 0.5-2.4 sayısı veriliyor. Belli bir nüfusa bakıldığında ise yüz bin kişiden on birinin hasta olduğu görülür.

ALS bulaşıcı bir hastalık değildir. Ama bazı kişilerde kalıtsal yani ırsi özellik gösterebilir. Tüm ALS hastalarının yaklaşık %10'unda hastalık kalıtsaldır. Bu duruma ailevi ALS deniyor. Kalıtımla ilgisi olmayan tipe ise sporadik ALS denir. Ailevi tipte anne veya baba ALS olduğunda doğan her iki çocuktan birinde hastalık olabilir.

Hastalığın Teşhisi

ALS nöroloji denen sinir hastalıkları uzmanlığını ilgilendiren bir hastalıktır. Hastalık pek çok kas ve sinir hastalığı ile karışabildiği için teşhis uzun zaman alabilir. Teşhiste manyetik rezonans görüntüleme ve elektromiyogram denen yöntemlerden, kastan parça alınarak değerlendirilmesinden ve kanın incelenmesinden yararlanılabilir. Elektromiyogram kasın etkinliğinin normal olup olmadığını gösteren bir testtir.

Bazı kişilerde sonradan ALS'nin sık rastlanan türüne dönüşen bazı motor sinir hastalıkları görülür. Bunlar:

 • Progresif bulbar felç: Beyin sapını etkileyerek konuşma ve yutma güçlüğüne neden olur.

• Progresif kas atrofisi: Alt motor sinirleri etkileyerek iskelet kaslarında zafiyete neden olur.

• Primer lateral skleroz: Üst motor sinirleri etkileyerek spastisiteye neden olur, ilerleyişi daha yavaştır.

 Hastalığın Tedavisi

Halen kesin tedavisi olmayan hastalık belirtilere yönelik olarak tedavi ediliyor. İstenmeyen etkilerin önlenmesi, hastanın rahatlatılması ve mümkün olduğu kadar normal yaşamını sürdürmesi amaçlanıyor.

Doğrudan bu hastalığa yönelik bir ilaç bulmak için araştırmalar sürüyor. Hastalığın ilerlemesini etkileyen ilk ilaç olan riluzol 1995 yılında Amerika'da ruhsat aldı. Bu etken maddenin motor sinir harabiyetine neden olduğu düşünülen uyarıcı bir nörotransmiter olan glutamatı engellediği sanılıyor. İlacın hastalığın ilerlemesini yavaşlattığı, hastanın ömrünü uzattığı, hastanın daha uzun süre iş görmesini sağladığı düşünülüyor.

http://www.basakkaraoglu.com/als_hastaligi.html

 

Son günlerde eline bir kova buzu alan, ALS hakkında farkındalık oluşturmak için yarışıyor. Peki hastalarda ciddi oranda hareket kaybına neden olan ALS’yi ne kadar biliyoruz?

ALS hastalığı yeni ortaya çıkmasa da son günlerde bir kova buz çılgınlığıyla gündemimize girmeyi başardı. Başından aşağı bir kova buzlu suyu boşaltıp “Hiii dondum.” kikirdemeleri eşliğinde ALS hastalarına destek olduklarını iddia edenlerle doldu taştı sosyal medya. Lakin yapılan bağışların o kadar da yüksek meblağlar içermemesi “Farkındalık mı? şov mu?” sorusunu getirdi akıllara. Fenerbahçeli Sedat Balkanlı ve İngiliz fizikçi Stephen Hawking gibi ünlü isimlerin de muzdarip olduğu ALS nedir, ne değildir? 

ALS yani Amyotrofik Lateral Skleroz, motor nöron hastalığı olarak da biliniyor. “Beyindeki hareket sinirlerinin bulunduğu gri madde, beyin sapı ve omurilikteki hareket sinirlerinin harabiyetiyle ortaya çıkan ilerleyici ve ölümcül bir hastalık.” diye tanımlıyor Medical Park Bahçelievler Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Hikmet Aloğlu. Türkiye ve dünyada sağlık çevreleri tarafınca bilinse de toplumda, hastalığa yakalananlar ve yakın çevreleri dışında bilen pek yok. ALS’nin görülme sıklığı ileri yaşlarda artıyor. 40 yaşından önce seyrek görülürken 70’li yaşlar en sık görüldüğü zamanlar. Önceleri erkeklerde daha sık görülürken şimdilerde kadın ve erkeklerde eşit oranda rastlanıyor. Hastalığın belirtilerine gelince, hareket sinirlerinin tutulması nedeniyle bulguların geneli hareket sistemiyle ilgili. Kol ve bacaklarda kuvvetsizlik, kaslarda incelme, erime, beceri isteyen yazma gibi hareketlerde bozulma, yürürken tökezleme, konuşma ve yutmada güçlük, yutamama nedeni ile öksürük, salya akması, çiğnemede yetersizlik başlıca semptomlardan. Hastalarda duyguların yüzde yansımasında bozukluk sebebiyle kontrol edilemiyen gülme, ağlama, solunum kaslarının tutulumuna bağlı nefes alamama, yürüyememe ve hareket kısıtlılığı da ileri safhaların en belirgin şikâyetlerinden.

  Hormon ve vitamin eksikliği, virüsler...

 Nihayetinde hasta tamamen bakıma muhtaç hale geliyor. Bu hastalarda uyuşma, karıncalanma, tat, görme, işitme, koku gibi duyulara ait bulgular görülmüyor. Göz hareketleri devam ediyor örneğin. “Hastalığın nedeni beyindeki ve omurilikteki hareketimizi sağlayan hareket sinirlerindeki dejenerasyon. Ancak harabiyetin nedeni tam olarak bilinmiyor. Hormonal, çevresel etkenler, vitamin eksikliği, virüs, kanser, tarım ilaçları, ağır metaller, genetik yatkınlık ile ilgili şüpheler olmasına rağmen hiçbirinde yeterli kanıt elde edilmiş değil.” diyor, Hikmet Aloğlu. ALS yakınmaları ve bulguların başlamasından sonra yaşam süresi ortalama 2,5-4 yıl arası. Yani ciddi bir hastalık olduğu açık. Ancak iyi bir bakımla 20 yıla kadar yaşatılan hastalar da var, fizikçi Stephan Hawking ve Fenerbahçeli Sedat Balkanlı gibi. Hastalık bulgularının ortaya çıkmasından önce bir tetkik ya da tarama testleri yapılarak hastalık öncesi tanı konulamıyor. Yani önceden belirlemek mümkün değil. Hastaların sadece yüzde 5-10 kadarında genetik yatkınlık söz konusu.

 Kesin bir tedavisi yok

 ALS teşhisi, yakınma ve klinik bulgular nedeniyle EMG tetkiki sonrasında konulabiliyor. Ancak geniş bir kas sinir hastalıkları grubuyla benzer belirtileri gösterebildiğinden Kranial MRG, Spinal MRG, kan ve beyin omurilik sıvısı tetkikleri, kaş, sinir biyopsisi ve patolojik incelemeleri gibi ileri tetkiklere ihtiyaç duyulabiliyor. ALS hastalığının bugün için bilinen kesin tedavisi yok. Ancak Riluzol adlı ilacın hastalığın ilerlemesini kısmen azalttığı kanıtlanmış. Tedavinin büyük kısmı hastanın solunum ve beslenmesini sağlamaya, eklem ve kaslarda deformiteleri engellemeye ve hareket kısıtlılığı nedeniyle açılan yaralara yönelik, yaşam kalitesini artırıcı bakım yöntemlerinden oluşuyor. Eğer beslenme ve solunum rehabilitasyonu yapılmazsa solunum yetmezliği, yiyecek ve tükürüğün soluk borusuna kaçması sonucu, akciğer iltihabı nedeniyle hasta kaybedilebilir. “Elbette ki bu tür bir hastalık tanısı alanda psikolojik yıkım olacaktır. Bu bakımdan hasta ve aileye psikolojik desteğin gerekliliği ortadadır.” diyor, Aloğlu.

http://www.zaman.com.tr/cumaertesi_als-nedir-ne-degildir_2240627.html

Facebook'ta Yayınla>
Soru / Yorum Eklemek İçin Tıklayınız
..:: Sorular / Yorumlar ::..
Henüz yorum eklenmemiştir. Yorum Eklemek için Tıklayınız.
Ne? nedir? Nasıldır? Nasıl yapılır? Ne zaman yapılır?
Copyright - Tarım Kütüphanesi - 2007