Pestisitlerin İnsanlara Zehirliliği ve Etiket Üzerindeki Uyarılar

Zehir Nedir? Neler Zehir Olabilir?

Zehir “canlı organizmalara zararlı olan madde”

Pek çok madde zehir etkisi gösterebilir

Bazı bakteri ve fungusların toksinleri

Bazı mantarlar

Hatta çeşitli gıdalar

“1493-1541” Paracelsus “zehirsiz hiçbir şey yoktur, bir şeyi zehir yapan dozudur”

Zehirlenme Hangi durumda Olur?

Doz terimini

Miktar?

Alınış sıklığı?

Kahve gün boyu içilen/bir kerede

Tuz günde 5-6 gr ihtiyaçtır. 10 katı (60 gr) zehirdir.

Zehirlenme dendiğinde sadece baygınlık, kusma veya ölüm mü?

Kimyasallar ve Zehir Kavramı

Günümüzde kullanılan pek çok kimyasal vardır.

Tüm kimyasalların sağlığa ve çevreye etkilerini toksikoloji bilimi incelemektedir.

Kimyasalların doza bağlı olarak insan ve çevre sağlığı açısından riski araştırılır

Bu araştırmalar tıbbi ilaçlardan çok daha kapsamlıdır.

Pestisitlerin Diğer İlaçlardan Farklı

Beşeri ilaçlar sadece tedavi amaçlıdır

Yanlış kullanıldığında tek birey etkilenir

Pestisitler ise zehirdir.

Pestisitler yanlış kullanıldığında; sadece uygulayan kişiyi değil, hem kalıntıyla tüketiciyi hem de çevreyi olumsuz etkilemektedir.

Pestisit kaynaklı zehirlenmeler

World Health Organization (WHO)’ya göre, dünyada;

istemsiz olarak 3,5-5 Milyon zehirlenme vakası

bunlardan 3 Milyonu ileri düzeyde zehirlenme

yılda 20.000 ölüm

isteyerek 2 Milyon zehirlenme

yılda 200.000 ölüm

Pestisit kaynaklı zehirlenmeler

Tarımsal amaçlı pestisit kullanımı sonucunda

Su kaynaklarında  ~ 0,000002 ppm

Planktonlarda       ~ 0,0025-0,1 ppm

Küçük balıklarda        ~1 ppm

Büyük balıklarda  ~4-5 ppm

Besin zinciriyle insanlara ulaşması (bioakümülasyon)

Pestisitlere Maruz Kalma Yolları

Pestisitlerin insan sağlığı açısından riski:   Maruz kalma yoluna,   Doza bağlı

İnsanlar pestisitlere üç yolla maruz kalır: Ağız (oral) yoluyla, Deri (temas) yoluyla, Solunum (hava ile) yoluyla

Pestisitlerin Vücuttaki Hareketi

Vücuda alınan pestisitler;  Aktif madde, Formülasyona göre ya lokal olarak kalır ya da kana karışarak tüm vücuda dağılır

Bir pestisit ne kadar hızlı alınırsa zehirliliği o kadar artar.

Deri yoluyla absorbsiyon mide (ağız) ile olandan daha yavaştır.

Bazı pestisitler sadece kanda kalır.

Bazıları kan yoluyla vücuttaki diğer organlara yayılır.

Bazıları ise karaciğer, beyin, böbrek ve yağ dokularında birikir.

Pestisit Kaynaklı Zehirlenmeler

Pestisitler, normal vücut fonksiyonlarını hızlandırarak ya da yavaşlatarak etkili olurlar.

Vücut fonksiyonları arasında dengesizlikler görülür.

Zehirlenmeyi karakterize eden belirtiler ortaya çıkar.

Zehirlenme belirtileri;  baş ağrısı, aşırı yorgunluk, huzursuzluk, solunum zorluğu, terleme, yüksek ateş, kusma, morarma, kalpte ritm bozukluğu, konuşma güçlüğü, refleks bozukluğu, göz kızarması, göz bebeklerinin küçülmesi, ishal, bayılma ve koma gibi belirtilerdir.

Pestisitlerin Vücuttaki Akıbeti

Vücuda alınan pestisitler, Metabolize olur. Terleme, idrar ve dışkı yoluyla atılır. Etkilerini bir süre sonra kaybederler. Bu onun toksikolojisi ile ilişkilidir. Bir pestisit vücuttan ne kadar hızlı atılırsa o kadar düşük risklidir. Pestisitin vücuttan atılması ya da zehirsiz bileşiklere parçalanması yavaşsa vücutta birikimi ve zehirliliği de fazla olacaktır. Bazı toksik etkiler reversible, bazı zehirler ise irreversible etkidedirler.

Toksisitenin Oluşumu ve Bunu Etkileyen Faktörler

Toksisite, belirli bir doz, zehirli bir kimyasal, hassas bir organizma

Toksisiteyi etkileyen faktörler;  Doz, Pestisitin kimyasal özelliği,  Organizmanın duyarlılığı

Toksisitenin Belirlenmesi

Bütün pestisitler piyasaya çıkarılmadan önce hem hedef organizmaya etkinliği hem de insan ve çevre sağlığı açısından test edilir.

Pestisite maruz kalma durumlarına göre

- Pestisitlerin, üretimi, depolaması, taşıması ve satışıyla uğraşanlar

- Pestisitleri kullanıma hazırlayıp uygulayan kişiler

- Pestisit uygulanmış alanlarda çalışan tarım işçileri

- Pestisit kalıntıları içeren gıdaları tüketenler

- Çevre ve çevrede yaşayan organizmalar

Yukarıda ilk dört sıradaki insanların sağlığı ile ilgili

Sonuncusu çevre ve çevrede yaşayan organizmalarla ilgili

Toksikolojik Testler

Pestisitlerin insan sağlığına yönelik riskleri fare, sıçan, tavşan ve köpek gibi canlılar üzerinde

Toksikolojik çalışmalar, Ani (akut), Kısa süreli (subakut), Uzun süreli (kronik)

Akut Toksisite Çalışmaları Nasıl Yapılır?

Bir kez veya kısa bir zaman dilimi içinde (24 saat) birkaç kez

“Letal Doz (LD)” “öldürücü doz” belirlenir.

Doz serisi hayvanlara ağız, deri ve solunum yoluyla verilir.

Ağız yoluyla verilmesi besinle

Deri yoluyla verilmesi deriye sürülerek

Solunum yoluyla verilmesi havaya karıştırılarak

14 gün süreyle gözlem

LD50 Nedir? Ne işe Yarar?

LD50 %50 ölüm meydana getiren doz

Birimi mg/kg

LD değerlerine göre zehirlilik dört grupta sınıflandırılır.

Birinci sınıfta yer alan pestisitler “1. Çok zehirli”

İkinci sınıfta yer alanlar “2. Zehirli”,

Üçüncü sınıfta yer alanlar “3. Orta derecede zehirli”,

Dördüncü sınıfta yer alanlar ise “4. Az zehirli”

Pestisitlerin Zehirlilik Sınıfları

Sınıflandırma

WHO (World Health Organisation = Dünya Sağlık Örgütü)

Yurdumuzdaki  ilgili yönerge

6968 sayılı "Zirai Mücadele ve Zirai Karantina Kanunu"na bağlı

"Zirai Mücadele İlaçlarının Etiket Yönetmeliği" gereğince

"Zirai Mücadele İlaçlarının Toksikolojik Sınıflandırmasına Ait Yönerge“

Pestisitlerin Zehirlilik Sınıfları

 

Sınıf Ağızdan Deriden
TR WHO Katı* Sıvı* Katı* Sıvı*
1 Ia ≤5 ≤20 ≤10 ≤40
2 Ib >5-≤50 >20-≤200 >10-≤100 >40-≤400
3 II >50-≤500 >200-≤2000 >100-≤1000 >400-≤4000
4 III >500 >2000 >1000 >4000

Pestisitlerin Zehirlilik Sınıfları

Zehirlilik sınıfı ağızdan akut LD50 değeri üzerinden

Ancak deri yoluyla tespit edilen LD50 değeri akut LD50 değerinden yüksekse; deri yoluyla elde edilen LD50 değerinden

Cinsiyete göre LD50 değeri farklı ise en duyarlı olanına göre

Kalıcı zararlar oluşturması, deriden kolayca penetre olması, çok uçucu olması, bünyede birikerek kronik etkiye sahip olması, antidotu olmaması söz konusu ise zehirlilik sınıfı bir üst sınıfa kaydırılır.

Pestisit Etiketlerindeki İşaret ve İbareler

Zehirlilik sınıflarının işaretleri ambalaj üzerinde bulunur.

Çok zehirli" : Beyaz zemin-Kırmızı bir dikdörtgen çerçeve-Kırmızı renkte kuru kafa ve birbirine çarpraz iki kemik-Altta siyah harflerle "Çok zehirli" ibaresi.

"Zehirli" : Beyaz zemin-Kırmızı bir dikdörtgen çerçeve-Siyah renkte kuru kafa ve birbirine çapraz kemik-Altta siyah harflerle "Çok zehirli" ibaresi.

"Orta derecede zehirli": Beyaz zemin-Kırmızı bir dikdörtgen çerçeve-Siyah harflerle "Zehirli“ ibaresi.

"Az zehirli" : Beyaz zemin-Kırmızı bir dikdörtgen çerçeve-Siyah harflerle "Dikkat" ibaresi.

AB’de Zehirlilik ve Tehlike ile İlgili Uyarı İşaretleri

Çok Zehirli

Zararlı (Xn)

Kolay Alevlenir

Aşındırıcı

Patlayıcı

Oksitleyici

Subkronik Toksisite Çalışmaları

Kısa süreli zehirlilik, ölüm dışındaki etkiler Öldürücü dozun altındaki doz serileriyle belirlenir

Görünüş, büyüme, gıda ve su tüketimi vs değerlendirilir

90-150 gün

Kronik Toksisite Çalışmaları

Pestisitlerin düşük dozlarda uzun süre alınması durumunda zararlı hiçbir etkisinin oluşmadığı en yüksek doz belirlenir. (NOAEL = No Observed Adversed Effect Level)

Bazı pestisitler akut toksisiteye neden olmayabilir ancak uzun süreli olarak düşük dozlarda alındığında sonradan fizyolojik düzensizliklere neden olabilmektedir.

Kronik toksisite çalışmaları, deney hayvanlarından sıçanlarda 2 yıl, farede 18 ay, köpekte ise 1 yıl boyunca sürdürülür.

Kronik Toksisite Çalışmaları

Periyodik olarak kan ve doku örnekleri incelenir. Besin ve su tüketimleri saptanır. Vücüt ağırlıkları takip edilir. Doku biyopsileri yapılır. Kansere neden olucu veya teşvik edici etkilere bakılır.

Kronik Toksisite Çalışmaları

Pestisitler günlük tüketilen besin içerisine katıldığından NOAEL değeri mg/kg olarak belirlenmektedir. Deney hayvanlarının günlük besin tüketimi insanların günlük besin tüketiminden farklıdır. Bu nedenle NOAEL değeri, günlük besin tüketimi ve vücut ağırlığı (bw = body wight) dikkate alınarak dönüştürülür. Bu dönüşümde, deney hayvanının günlük tükettiği besin miktarı ve vücut ağırlığı dikkate alınır.

Kanserojenik Toksisite Çalışmaları

Kronik toksisite çalışmalarında kanserojenik etki iyi veya kötü huylu tümörlerin oluşup oluşmadığı araştırılır. Otopsi yapılarak tümörler veya değişiklikler incelenir. Yaşlandıkça da tümör oluşabildiğinden tümörler doğal mı incelenir.

Toksikolojik Çalışmalardan Elde Edilen Değerlerin Uyarlanması

Riskler doğrudan insanlar üzerinde denenemez.

Vücut fonksiyonları benzerlik gösteren memeli hayvanlarda.

Değerler doğrudan insanlar için kullanılmazlar.

Zira deney hayvanı sayısı sınırlıdır ve insanlar hayvanlara oranla daha hassas kabul edilir.

Güvenlik Faktörü (GF)

İnsanlarda hiçbir sağlık sorununa neden olmayan dozu belirlemek için Hayvan denemelerinden elde edilen NOAEL değeri Bir güvenlik faktörü (GF) ile dönüştürüldükten sonra kullanılır.

NOAEL değeri 100 kat düşürülerek kullanılır; insanların daha hassas olduğu kabul edilerek 10 kat, bebek, yaşlı ve hastalar nedeniyle de 10 kat.

Güvenlik faktörü, FAO ve WHO tarafından oluşturulan “Pestisit Kalıntıları Uzmanlar Komitesi (Joint Meeting of Pesticide Residues Comittee = JMPR)” tarafından belirlenmiştir.

JMPR iki değeri belirler:

Günlük alınabilir maksimum doz (Acceptabla daily intake = ADI)

Gıdalarda bulunabilecek maksimum kalıntı değerleri (Maksimum Residü Limitleri = MRL)

Acceptable Daily Intake (ADI)

Yaşam boyunca herhangi bir sağlık riski oluşturmadan besinlerden alınabilecek maksimum günlük alınabilir doz olarak tarif edilir.

Birimi mg/kg/gün

ADI = NOAEL/GF)

ADI değeri MRL belirlenmesine ve tüketicilerin pestisit kalıntılarından korunmasına yönelik olarak hizmet etmektedir.

Acceptable Operator Exposure Level (AOEL)

Pestisitlerle çalışan insanlar için (Uygulayıcılar için) kısa bir zaman diliminde (en fazla bir gün içinde), herhangi bir sağlık riski oluşturmadan maruz kalınabilecek maksimum doz olarak tarif edilir.

Pestisitlerin taşınması, püskürtme sıvısının hazırlanması ve uygulanması, ilaçlama aletlerinin bakımı gibi işlemler sırasında pestisitlere mesleki olarak maruz kalan insanları korumak amacıyla hesaplanan AOEL değeri de vücut ağırlığı bazında ifade edilir.

AOEL değeri belirlenirken kısa süreli toksikolojik çalışmalardan elde edilen NOAEL değeri güvenlik faktörüne bölünür.

Uygulayıcı Koruma Uyarı İşaretleri

Elde edilen değerler bazı modeller kullanılarak pestisitin uygulamaya hazırlanması veya aplikasyonu sırasındaki riskler açısından değerlendirilir.

Koruyucu kıyafet, çizme, eldiven gibi hangi ekipmanların kullanılması gerektiği ilaç etiketinde açıkça belirtilir.

Eldiven Giyiniz

Burun/Ağız Koruyunuz

Ko.Ön.Giy.

Çizme Giyiniz

Maske Takınız

Ko.Tu.Giy.

Maximum Residue Limits (MRL)

Pestisitlerin insan ve hayvan yiyeceği olarak kullanılan ürünler üzerinde bulunmasına göz yumulabilen kalıntı miktarına maksimum residü (kalıntı) limiti (MRL) veya tolerans adı verilir.

MRL değeri, ppm, ppb veya mg/kg ile ifade edilir.

Pestisit kalıntıları; Pestisitin fizikokimyasal özelliğine, formülasyonuna, uygulama dozuna, İklim koşullarına, Bitkinin çeşidi ve yaşına, bağlı olarak parçalanır ve gittikçe azalırlar.

Ancak belirli bir süre tamamen yok olmazlar.

MRL değeri, gıdalarla birlikte alınabilecek pestisit kalıntıları ve onların metabolitlerinin sağlık açısından herhangi bir riskin olmadığı düzeyde olup olmadığının izlenmesi için kullanılır. Dolayısıyla, bu değerin üzerindeki pestisit kalıntıları içeren gıdalar insan ve hayvanlar için risk teşkil eder. Bu değerin biraz üzerindeki veya bir-iki kat fazla miktardaki kalıntı içeren gıdalara “zehirli” demek doğru bir ifade değildir. Ancak bir insanın tükettiği pek çok üründe farklı pestisit kalıntılarının toplamda yaratacağı risk nedeniyle bu değerler üzerinde kalıntı içeren ürünlerin tüketilmesi uygun değildir.

MRL; pestisite, kültür bitkisine, ürünün tüketim şekli ile sıklığına ve ülkelere göre değişebilmektedir. Pestisitin fizikokimyasal yapısı zehirliliği ve kalıcılığıyla ilgilidir. Kültür bitkisinin çeşidi, habitüsü ve dış yapısının farklı oluşu, farklı hızlardaki metobolik olaylar aynı pestisitin farklı bitki çeşitlerindeki parçalanma sürecini değiştirir. Tolerans değeri doğrudan taze olarak tüketilen bitki ve ürünlerde daha düşüktür. Ancak zeytin-zeytin yağı, üzüm-şarap ilişkisinde olduğu gibi, bazı işlemlerden geçirildikten sonra tüketilen ürünlerde tolerans değeri farklı olabilmektedir. Kültür bitkisi veya ürünün tüketilme sıklığı ve miktarı tolerans değerinin saptanmasında çok önemli bir diğer faktördür.

Ülkelere Göre Farklılıklar

Her pestisit için WHO tarafından ADI değerini aşmayacak şekilde tolerans değeri belirlenir. Ancak farklı ülkeler hem tüketim farklılıkları, hem risk algılamalarındaki farklılık hem de o pestisitle ilgili verilerinin olup olmamasına göre farklı değerleri MRL listesi olarak duyurabilmektedir. Dolayısıyla her ülkenin tolerans değerlerinin bilinmesi, ilgili ülkeye yapılacak tarım ürünleri ihracatında oldukça önemlidir. Aynı zamanda, bir üründe her hangi bir pestisit için MRL değeri mevcut değilse ve o üründe söz konusu pestisit çok küçük miktarlarda bile tespit edilebiliyorsa o üründe tolerans üzerinde kalıntı olduğu kabul edilir.

MRL Listesi

MRL değerleri her ülkede listeler halinde duyurulur.

Ülkemizde ilk tolerans listesi 1990 yılında “Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği” içinde verilmiştir.

Bu liste 29.07.2008 tarihli Resmi Gazetede (26951) “Gıda Maddelerinde Bulunmasına İzin Verilen Pestisitlerin Maksimum Kalıntı Limitleri Tebliği” ile AB’ne uyum çerçevesinde güncellenmiştir.

Kalıntı İzlenmesi ve Önlenmesi

Pestisit kalıntı miktarının MRL değerinin altında olabilmesi için, O üründe tavsiye edilen ruhsatlı ilaçlar önerilere uygun dozda önerilere uygun zamanda ve şekilde bekleme süresine uyulmalı.

Üreticiler bu konuda titiz değildir. İzlenebilirliğin sağlanabilmesi için, kullanılan ilaçlar ve dozları ile hasat tarihi kayıt altına alınmalıdır.

Toptan veya parakende satış ve/veya dağıtım yapan kişi ve kuruluşlar, üreticilerden aldıkları ürünlerle birlikte bu kayıtları devam ettirmeli ve izlenebilirlik tüketiciye kadar sağlanmalıdır.

Yurdumuzda 5179 sayılı “Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesi” Tüketicilerin pestisit kalıntılarından korunması için “Gıda Güvenliği” denetimleri gerçekleştirilmektedir.

Bir ürün üzerinde bulunan pestisit kalıntı miktarı gaz ve sıvı kromatografı cihazları ile kısa zamanda saptanabilmektedir.

Yurdumuzda gıdalardaki pestisit kalıntı analizleri, İl Gıda Kontrol Laboratuvarlarında, Hıfzısıhha Enstitülerinde, Zirai Mücadele Araştırma Enstitülerinde, TÜBİTAK Gebze Araştırma Enstitüsü’nde, bazı üniversitelerin ilgili laboratuvarlarında ve günümüzde en çok da bu amaçla kurulmuş özel laboratuarlarda yapılabilmektedir.

Maximum Contaminant Level (MCL)

Pestisit kalıntıları içme sularına bulaşarak da tüketicilere ulaşabilmektedir.

İşte içme suları içinde bulunabilecek pestisit kalıntılarının insan sağlığı açısından risk oluşturmaması için, içme sularında bulunmasına müsaade edilen maksimum kontaminant seviyesi de (MCL) ADI değerinin %10’u alınarak belirlenir.

MCL hesaplanmasında bir insanın ortalama olarak 60 kg ağırlığında olduğu ve günde yaklaşık olarak 2 l su tükettiği varsayılır.

Almanya ve İngiltere içme sularında toplam pestisit kalıntı limitini 0,5 mg/l olarak duyurmaktadır.

Ülkemizde ise bu konuda henüz bir yaptırım söz konusu değildir.

Bekleme Süresi Pestisitlerin parçalanması

Pestisitler bitkiler üzerine püskürtüldükten sonra  Sıcaklık,  Işık,  Yağışlar gibi çevre faktörlerinin etkisi ve bitkideki fizyolojik ve metabolik faaliyetler nedeniyle zehirliliklerini zaman içinde yitirirler.

Dekompoze olma olarak da adlandırılabilen bu olay sayesinde  bitki üzerindeki ve/veya içindeki pestisit kalıntıları  zamanla azalırlar.

Bekleme Süresi (Post Harvest Interval=PHI)

Bitki üzerindeki ve/veya içindeki pestisit kalıntıları belirli bir süre sonra tüceticiler için sağlık sorunlarına neden olmayacak kadar azalır.

İşte pestisitin kullanımından sonra ürünler üzerindeki kalıntı miktarının insan sağlığı açısından hiçbir sağlık sorununa neden olmayacak kadar azalması için geçmesi gereken süreye bekleme süresi adı verilir.

Bekleme süresi farklı olarak da tarif edilebilir:

“son ilaçlamadan sonra hasada kadar geçmesi gereken süre”

“pestisitlerin kültür bitkisine son uygulaması ile bu bitkinin hasadı arasında geçmesi gereken süre”

İlaçlanmış ürünler, gün olarak verilen bu süre geçmeden hasat edilmemeli ve tüketilmemelidir.

Bekleme Süresindeki Değişkenlik

Pestisitin fizikokimyasal özelliğine, Kültür bitkisinin çeşidine, Ülkelere göre değişir.

Bekleme Süresine Uyulması

Pestisitlerde bekleme süresinin mümkün olduğunca uzun tutulması gerekir.

Böylece ürünler üzerindeki pestisit kalıntı miktarı en aza ve dolayısıyla zararsız düzeye indirilmiş olur.

Pestisitlerin etiket ve kullanma yönergelerinde bekleme süreleri ile ilgili bilgilerin bulunması zorunludur.

Reçete yazacak kişilerin bu süreleri bilmeleri ve uygulayıcılara hatırlatmaları gerekir.

Üreticilerin bekleme sürelerine uydukları pek söylenemez.

İlaçlamalardan kısa bir süre sonra hasadın yapıldığını görmek sıkça mümkündür.

Özellikle çilek üretiminde ve seralarda üretimi yapılan biber, domates ve hıyar gibi ürünlerde, hasadın geniş bir zaman dilimi içinde sıkça yapılması nedeniyle, pestisitlerin bekleme sürelerine uymak zorlaşmaktadır.

Bu nedenle özelikle sık hasat edilen ürünlerde bekleme süresi uzun olan pestisitlerin kullanılmasına izin verilmemelidir.

Zira bitkiler üzerindeki pestisit kalıntılarının MRL değerlerinin altında olmasını sağlamak için bilinen en pratik çözüm, bekleme süresine uyulmasıdır.

Doç. Dr. Enver Durmuşoğlu

Ege Üniversitesi

Ziraat Fakültesi

Bitki Koruma Bölümü

35100 Bornova-İzmir

enver.durmusoglu@ege.edu.tr

Facebook'ta Yayınla>
Soru / Yorum Eklemek İçin Tıklayınız
..:: Sorular / Yorumlar ::..
Henüz yorum eklenmemiştir. Yorum Eklemek için Tıklayınız.
Ne? nedir? Nasıldır? Nasıl yapılır? Ne zaman yapılır?
Copyright - Tarım Kütüphanesi - 2007