Mera Kanunu’nun ele alınmayan bir yönü
Prof. Dr. Mevlüt MÜLAYİM
S.Ü. Ziraat Fak. Tarla Bit. Böl. Bşk.

4342 sayılı Mera Kanunu toplumda birlikteliğin sağlanması, günümüzün tabiriyle herkesin elini taşın altına koyması düşüncesiyle sorumluluğun herkesce paylaşılması zorunluluğunu da getirmiştir.

Mera Kanunuyla ilgili bugüne kadar yayınlanmış yazılarda birçok yönü ele alandı. Ancak 4342 sayılı Mera Kanunun 19. maddesi ile kurulması ve görevleri yönetmelikle belirleneceği bildirilen Mera Yönetim Birlikleri’nin sivil toplum örgütlerine vermiş olduğu değeri yönüne fazla değinilmemiştir.

Belirli yerleşim yörelerinde yaşayan insanların toplumda sosyal dayanışmayı sağlamak ve belirli amaçlara ulaşmak için bir araya gelerek kurmuş oldukları tarımsal, iskan, çevre vb. amaçlı kooperatifler, dernekler, vakıflar, spor kulüpleri gibi birçok kuruluş vardır. Mera Kanununun 19. maddesi bu sivil toplum örgütlerinin yaygınlaşmasını sağlayıcı bir özelliğe sahiptir.

“Bir araya gelmek başlangıçtır

Bir arada durabilmek ilerlemektir

Birlikte çalışmak başarıdır”

Henry Ford’un bu deyişinde olduğu gibi her yerde bu güzel birlikteliğe doğru adım atılmalıdır. Herhangi bir adla sivil toplum örgütleri olarak biraraya gelme gayretleri takdire şayandır. Dünyada sivil toplum örgütlerinin birçok konuda etkin olduklarını özellikle yurtdışında görmekteyiz. Ülkemizde tarımsal amaçlı kooperatiflerin yanında vakıflar, TEMA gibi bazı kuruluşlar yanında yeni kurulacak sivil toplum örgütleri, birçok yerleşim yeri için sıcak bir kaynaşmaya ve Mera Kanunundaki yükümlülüğün de yerine getirilmesine vesile olacağına inanıyorum.

Sivil toplum örgütleri fertlerin sosyalleşmesini ve toplumda uyumlu yaşamasını sağlamada öncülük eden ilmi ve politikadan uzak çalışan genel menfaatlere hizmet eden kuruluşlardır. Aile, birey, toplum ilişkilerinin gelişmesini sağlayan bu kuruluşlar ve toplumu ayakta tutan bu ilişkilerin sağlamlaşması gelecek açısından son derece önemlidir. Türk toplumunun İslamiyete inancı gereği edindiği güzel hasletleri yaşamak ve yaşatmak için bir araya gelmesi halinde başarılı olması kaçınılmazdır. O halde yaşantımızda olan ve olması gereken bu güzel değerleri ile bir araya gelebilen insanlar en iyisini yapma gayreti içinde olmalıdırlar.

Malcolm X’in “Büyük zekalar birlikte düşünür” sözünde olduğu gibi güzel şeyleri gerçekleştirmek için bir araya gelmek, bir araya gelerek düşünmek gerekir.

Toplum bilincinin gelişmesi, birçok araştırmanın yapılması, sosyal ve ekonomik yapının gelişmesi ve toplumda eğitim seviyesinin yükseltilmesi amacıyla istenilen sivil toplum örgütlerinin varlığı, güçlülüğü ve halkın katılımıyla çabuklaşmış olacaktır.

Sivil toplum örgütlerinin amaçları arasında düşünülmesi gereken Mera Kanununun özünde olan bir hususu hatırlatmak uygun görülmüştür.

Tarım alanlarının ve kaynaklarının doğru kullanımı, şehirde ve kırsal kesimde yaşayanların daha sağlıklı yaşama şartlarına kavuşturulması ekonomik ve sosyal seviyenin yükseltilmesi gibi hususları da tarımsal amaçlı kooperatifler, meslek kuruluşları ile ilgili dernekler gibi sivil toplum örgütlerinin kuruluş amaçları arasında yer almalıdır. Bunun istenilmesinin nedeni; 25 Şubat 1998 tarihinde TBMM’ nce kabul edilen 4342 Sayılı Mera Kanununun 19. maddesinde “Mera, yaylak ve kışlakların korunması amacıyla ..... İlgili köy ve belediyelerde Mera Yönetim Birlikleri Kurulur” denmektedir. Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca hazırlanan ‘Mera Yönetmeliği’nin “Mera Yönetim Birliklerinin Kuruluş Çalışma Usul ve Esaslarını’nın 11. maddesinde belirtilen “Mera Yönetim Birlikleri köy ve belediyede oturan ve hayvancılıkla uğraşan çiftçiler arasında her yıl ocak ayında seçimle belirlenen 5 asil, 5 yedek üyeden oluşur. Ayrıca köylerde muhtar, Ziraat Odası temsilcisi, Çiftçi Malları Koruma Başkanları ve Ziraat Odası Başkanları, köy ve belediyede bulunan tarımsal ve çevre ile ilgili sivil toplum örgütü temsilcilerinden en fazla üyeye sahip ilk ikisinin üyesi Mera Yönetim Birliklerinin doğal üyesidir” denilmektedir.

Ülkemizde köy ve belediyelerin bulunduğu yerleşim yerlerinde sivil toplum kuruluşları yok veya çok az sayıda vardır. Mera Kanunu; meraların kullanımı, bakımı ve ıslahında bu alanlardan faydalanan vatandaşın yönetime katılımını sağlamak amacıyla iki sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin Mera Yönetim Birliklerinde yer almasını sağlamak için doğal üye kabul etmiştir.

Bu gerçekten hareket ederek, çayır ve meraların ülkemiz için önemli bir kaynak ve hayvancılık için de vazgeçilmez alanlar olması nedeniyle yönetimde yerel sivil toplum örgütü temsilcilerinin yer alması fevkalede güzel bir düşüncedir. Tarım ve çevre ile ilgili sivil toplum örgütlerinin amaçlarını genişletmek ve ilçe, kasaba ve köylerde şubelerini açma gayreti içinde olmalıdırlar.

Bazı istatistiklere göre 21.7 milyon, bazı istatistiklere göre 8.5 milyon hektar çayır- Mera arazisi bulunan ve bölgelere göre arazilerinin bir kısmında önemli erozyon problemi görülen ülkemizde bu alanların doğru kullanımında söz sahibi olma arzusu ülkesini, milletini seven her insan için herhalde kaçınılmaz bir görev olmalıdır.

Facebook'ta Yayınla>
Soru / Yorum Eklemek İçin Tıklayınız
..:: Sorular / Yorumlar ::..
Henüz yorum eklenmemiştir. Yorum Eklemek için Tıklayınız.
Ne? nedir? Nasıldır? Nasıl yapılır? Ne zaman yapılır?
Copyright - Tarım Kütüphanesi - 2007