Anadolu’nun parlayan yıldızı. . .
Çumra şeker Fabrikası
M.Yavuz ÇOLAK
Vet. Sağ. Tek

27 Eylül 2003... Çoban Yıldızı’mızın doğumunda, yani hayalin toprağa düştüğü günde oradaydım. 25 Eylül 2004... Hayalin gerçeğe dönüştüğü günde de oradaydım.

Coşkumuzun sele döndüğü, ellibin yüreğin bir olup attığı o kutlu günde, çiftçilerimizin finaline tanıklık edenlerdenim. Çoban Yıldızımız bugün bir yaşına basmak üzere ve bir kere daha 2 Ağustos günü oradaydım; Çiftçimiz, Bölgemiz ve Ülkemiz için ne ifade ettiğini “bence” bir anlatımla duygu ve düşüncelerimi paylaşmak için.

Yiğidin hakkı teslim edilmeli. öncelikle Sayın Başkanım Recep Konuk’tan, onurunu paylaştığımız başarılarından ve mücadelesinden başlamalıyım. Onu bütün Türkiye tanıyor hatta Dünya tanıyor artık.Hem kelam ve hem de kalem üstadı Başkanımın eline su bile dökemeyiz biliyorum ama, hoşgörüsünden de emin olarak duygularımı okuyucularım için ifade etmek istiyorum. Liderci bir Millet oluşumuz en karakteristik özelliklerimizden biridir. Tarihte örnekleri çok. Atılımlar yapıp mucizeler yarattığımız, başımız dara düştüğünde zoru başardığımız her devirde, önderlerimiz en belirleyici unsur olmuştur. İşte Ülkemizin tartışmasız en büyük Çiftçi Birliği olan kurumunu şaha kaldıran Recep Başkanım için bende bir Türkiye sevdalısı olarak, bir Çumra insanı olarak onunla gurur duyuyor, çiftçilerimiz önderini bulmuştur diyorum. O’nun kıymeti bilinmeli, başarıları kıskanılmamalı; daha nice akıl almaz başarılara ve projelere imza atacağı unutulmamalı. “Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz” deyişinin fikirlerimin dayanak noktası olduğunun bilinmesini istiyorum. Dünyanın en modern, Türkiye’mizin en büyük şeker fabrikasını Anadolu’nun tam ortasına diken; üstelik tek kuruş destek almadan tamamen özkaynak kullanarak, bütün rekorları altüst ederek akıllara zarar bir sürede yani bir yılda bitirilip hizmete sokulması hangi sözlerle ifade edilebilir ki? Başkanın bu işe başkoyduğundan itibaren verdiği mücadeleyi, ilettiği mesajları; halkın içinde, medya da ve kendi yayınlarından dikkatle takip edenlerdenim. Tatlandırıcılara karşı, kotalara ve dayatmalara karşı direne direne verilen mücadelenin sonunda bugün, şekerde Dünya devleriyle boy ölçüşebilecek rekabete hazır bir üretici birliği meydana getirilmişse, bütün teknolojilerin harman edildiği bir gurur abidesi fabrika Ülkemize kazandırılmışsa, bu mücadele iyi incelenmeli. Bu, bir çiftçi kuruluşunun Dünya’da tek örneği olan çıkışıdır, Anadolu Çiftçisinin duruşudur.AB kapılarına dayanan Ülkemizin müzakere sürecinde tarımı en büyük kamburumuz olarak görmeye ve göstermeye çalışanlara karşı bu duruş, elimizi güçlendiren en önemli kart olacaktır düşüncesindeyim.Yeter ki şartlar eşit olsun.Bugün Ülkemizde planlı tarımın öncüsü olarak, üreticisini yanıltmayan ve üretimini planlayarak çiftçisine zarar ettirmeyen, en önemlisi de sürdürülebilir tarıma ve kalkınmaya hep önayak olan Pankobirliğimizin bu şahlanışının karşısında saygıyla eğiliyorum.Ülkemiz için üretenler, taşı taş üstüne koyanlar başımızın tacıdır...

Görsel ve yazılı basın da günlerce manşet alarak gündeme oturan ve açılışı kamuoyunda derin yankı bulan Çumra şeker Fabrikası, pekçok ilkleri ve istatistik verileriyle insanlarımızın hafızalarına kazınmıştı. Eylül 2004 sayımızda bende bu sayfada “Tarihe not düşüldü” başlığıyla coşkumu dile getirmeye çalışmıştım.Bu defa detaylara inmeden 2 Ağustostaki ziyaretimizde Çumra şeker gözlemlerimi paylaşmak istiyorum.Enformasyon birimindeki mesai arkadaşlarımızla konuk olduğumuz fabrikada ortamdan çok etkilendik gerçekten.Değerli zamanını ayırarak ofisinde bizi kabul eden Fabrika Müdürü Ayhan Polat Beyin yakın alaka ve sıcak ilgisinden, sohbetinden büyük haz duyduk. Bizlere bilgi verirken, konuya hakimiyeti, samimiyeti ve nezaketi çok pozitif bir etki bıraktı üzerimizde. Yazımı şekillendirirken verdiği değerli bilgiler ve fikirlerinden çok yararlandığım sayın Müdürüme şahsım ve arkadaşlarım adına şükranlarımızı sunuyoruz.Fabrika gezimize, fidanlık gezimize eşlik eden teknik sorumlu arkadaşlarımız, çalışan personel kısaca bütün bireyleriyle Çumra şeker gerçekten parlayan bir yıldız.Gördüğümüz herkes genç, dinamik ve çok güleryüzlü. Sevgiyi, saygıyı ve iş disiplinini kurumuna hakim kılarak moral motivasyonu üst düzeye çıkaran anlayışın başarının ardındaki sır olduğunu anladım. Kompleks bir yapı içinde geziyoruz. Ülkemizin en büyük şeker fabrikasında yönetim ve teknik ekip dahil 280 kişinin çalıştığını öğrendiğimizde çok şaşırdık. Otomasyon başdöndürücüydü. Kumanda merkezindeki donanımdan çalışmaları izledik. 10 bin ayrı noktadan bilgi akışı sağlayan merkezde kendimi uzay aracında gibi hissettim. Devreye giren sıvı şeker üretim bölümünde, labaratuvarlarda bilgiler aldık.Ekibimizden bir arkadaşım “insanın aklı karışıyor her taraf makina ve detaylarla dolu” diyerek şaşkınlığını ifade ediyordu. O muhteşem açılış törenindeki mahşeri kalabalığa Başkanımız Recep Konuk şu mesajı vermişti; “Bu fabrika bütün üniteleri devreye girdiğinde yaratacağı yıllık 300 milyon dolarlık katmadeğerle 60 bin çiftçi ailesine iş ve aş umudu olacak.” İşte şimdi o devin içinde geziyorduk. O zaman müjdelenen Sıvı şeker, Bio-Etanol, Arı Yemi, şekerli Ürünler Kompleksi ve diğerleri işte birer birer devreye sokuluyordu. Bunlardan biri olan Sıvı şeker Üretim Birimi Mayıs 2005 te devreye sokulmuş ve günde 180 ton üretim kapasitesiyle çalışıyor. Mısırdan elde edilen nişasta bazlı şekerlere göre daha sağlıklı olan pancar şekerinden elde edilen sıvı şeker ve ürünleri insanlarımızın daha sağlıklı beslenmesini sağlayacak.Bundan böyle gıda sektörünün de taleplerini karşılayacak olan sıvı şekerimiz artık reçelden dondurmaya, baklavadan helvaya ve gazlı içeceklere kadar aklınıza gelen bütün şekerli ürünlere girip direk sofralarımızdaki yerini alacak. Bütün bunları izlerken, Çumra’da bir zamanlar hayal bile edilemeyen bu eserle gurur duyulmaz da ne olur... Yetkililerden Bio-Etanol üretimi konusunda da bilgi edindik. Yenilenebilir enerji kaynağı olarak nitelenen etanol; mısır, buğday ve şeker pancarından elde edilebilen, yeşil ve daha temiz bir çevre içinyakıtlara belli oranda katılması gereken bir madde. KYOTO sözleşmesine imza koyan Ülkemizin de akitleri çerçevesinde Bio-Etanol konusunda Çumra şeker Fabrikasında üretime geçmek üzere araştırmaların yapıldığını, teknik ve finansman olarak hazırlıkların tamamlandığını öğrendik. Çumra şeker bu vesileyle bölge ve Ülke ekonomisine daha fazla katmadeğer yaratırken çiftçimizin de yüzünü güldürecek.Daraltılan kotalar aşılarak daha fazla pancar ekimi gerçekleşecek, çiftçimiz için gerçek bir müjde olacaktır... Değerli okurlar, Çumra şeker’i anlatmak için sayfalar dolusu yazmak yetmez. İşsizliğin ve göçün önlenmesine yapacağı katkılar, ekonomiye, eğitime ve çevreye, gücünü aldığı çiftçiye katacağı değer hiçbir rakamsal ölçüye sığmaz. Sözlerimi bağlamak için bir konuyu daha sayfama nakşedip yazımı noktalamak istiyorum. Hizmetin son halkası ve başarılanların taçlandırılması olarak gördüğüm ve şahsım adına en anlamlı faaliyet olarak alkışladığım “her yıl bir milyon fidanı toprakla buluşturma” gayretinden söz etmek istiyorum.Nur içinde yatsın, rahmetli Barış Manço “ Çevre, çevrecilere bırakılmayacak kadar ciddi bir meseledir” sözüyle bence olaya damgasını vurmuştur. Yorumunu okuyucularıma bırakıyorum. Birbuçuk milyonun üzerinde fidanı dikip, tutturup, bakımını,sulamasını ve korunmasını yaparak; ağacı tanımayan bölgeler hedef seçilerek, deneyimli, donanımlı bir ekiple icraata geçip şeker Ormanları’nı topluma armağan etmeye başlayan Pankobirliğimizi yürekten kutluyoruz. Bu iş böyle yapılır dedirten, kaynağın gözüne fidanlığını kurarak işe başlayan, önce Konya sonra da Türkiye nüfusu kadar ağaç dikmeyi kafasına koyan Büyük Başkan ve ekibinin yaktığı bu meşale biliyoruz büyüyüp herkesi saracak. Yolunuz açık olsun, minnettarız hepinize. Çin’li Huang-Çe “ Planınız bir yıl içinse pirinç ekin, on yıl içinse ağaç dikin, yüz yıl için ise insanları eğitin “ demiş. Çok güzel bir söz, bu ekibin hedefi yüz değil, yüz yıllar olduğundan kuşkumuz yok. İntikamını acı bir şekilde almaya başlayan doğaya, hep aldığımız ama hiç vermediğimiz doğaya vefa borcumuzu ödeme zamanı geldi. Gelecekle ilgili komplo teorileri üretip insanlığı korkutmak yerine icraata geçip Pankobirliğimize ayak uyduralım, destek olalım, olamayacaksakta köstek olmayalım... Bitirirken, birkaç defa yazılarımda kullandığım ve çok tuttuğum, duygularıma tercüman olan özlü bir sözü yinelerken, dar günümüzde hep yanımızda bulduğumuz en büyük çiftçi birliğimizin kumanda masasındaki Büyük Başkanı sayın Recep Konuk başta olmak üzere, kendisini bu Ailenin üyesi kabul eden herkese en kalbi sevgilerimizi, saygılarımızı sunuyoruz... “Toprakta değil,marifet taşta kayada su çıkarmak, ağaç bitirmektir. Düz yolda yürümek kolay, hüner; uçurumları aşıp maksuda ermektir.”

Facebook'ta Yayınla>
Soru / Yorum Eklemek İçin Tıklayınız
..:: Sorular / Yorumlar ::..
Henüz yorum eklenmemiştir. Yorum Eklemek için Tıklayınız.
Ne? nedir? Nasıldır? Nasıl yapılır? Ne zaman yapılır?
Copyright - Tarım Kütüphanesi - 2007